Nefes almak ve vermek, hayatımızda yaptığımız ilk ve son şeydir. Nefes yoksa hayat yok!
Günlük stres etkenleri, gerginlikler, hızlı değişen yaşantılar ve fiziksel alışkanlıklar hem fiziksel vücudumuzda hem de enerji vücudumuzda engeller yaratabilir. Nefes almak, havanın akciğerlere alınıp verilme işlemi olmakla beraber vücudumuzun asli detoks sistemidir. Peki biz nasıl nefes alıyoruz? Aldığımız nefes ne kadar doğru?
Hemen aklınıza bir bebeğin ya da çocuğun nefes alış verişerini getirin çünkü en doğru nefesi onlar alıyorlar. Bir bebeğin karnı nefes alırken şişer, verirken ise yavaş yavaş söner. Doğru nefeste diyafram kası tam kapasiteyle çalıştığında, beden ihtiyacı olan nefesi alır ve bu nefes yaşam enerjisine yani Pranayama ya dönüşür. Doğru nefes aldıkça her bir hücremiz yaşam enerjisi ile buluşur, eğer biz nefesi doğru alamıyorsak nefes almanın doğasını bozmuş oluyoruz.
Aynı zamanda doğru nefes burundan alınıp burundan verilir. Burundan nefes aldığımızda hava akciğerlere uygun hale gelerek ve süzülerek iletilir. Fakat ağızdan nefes alındığında havanın mevcut koşulları değişmeden akciğerlerle buluşur. Burundan nefes alındığında var olan horlama rahatsızlığımız azalır, kalbin yükünü azaltıp kalp hızını yavaşlatır. Vücudun dayanıklılığını arttırdığı gibi daha iyi odaklanmaya yardımcı olur. Bedensel ve zihinsel bir rahatlama ve dinginlik sağlar. Ağız ve boğaz kuruluğunun önüne geçer.
Nefes (pranayama) egzersizlerini hayatımıza dahil ederek fiziksel, ruhsal ve zihinsel dengemizi sağlar, farkındalıkla nefes alıp veririz. Pranayama, nefesi kontrol etme uygulamasıdır. Her nefesin ve tutmanın zamanlamasını, süresini ve sıklığını biz kontrol edebiliriz. Pranayama'nın amacı bedeninizi ve zihninizi birbirine bağlamaktır.
Pranayama'nın gerçek faydalarını deneyimlemek için düzenli bir şekilde uygulamak gerekir.